Samsalog'un Vızıldamaları

2020'nin bitmesine tam iki buçuk ay var. Üstelik aylarca eve kapandığımız bir pandemi yaşamışız ki bu süreç henüz bitmiş değil. Peki ben neden bu yılın gözden kaçmış kitaplarının listesini bu kadar erken çıkarıyorum. Aslında bunun birden fazla sebebi var. En önemli sebep: Gözden kaçanlar listelerinin sene sonunda yayımlanmasını sevmiyorum. Bana göre bu listelerin kasım gibi yayımlanması sene bitmeden arayı kapatmak isteyen okuyucuya daha faydalı oluyor. Ayrıca kimse pandeminin nereye gideceğini kestiremiyor, ben olacağına inanmıyorum ama bir daha eve kapanmamız halinde bu listenin insanlara faydalı olabileceğine inanıyorum. İnanmak istiyorum. Sonuncu sebep biraz kişisel, muhtemelen yıl sonunda buralarda olmayacağım.  Listeyi burada paylaşacağım için oldukça geniş tuttum, hatta yeni çıkan dikkat çekmesi muhtemel kitapları da ekledim. Listenin herhangi bir objektiflik kaygısı güdülerek hazırlanmadığını belirtmek isterim. Tamamen kendi takip ettiğim yayınevlerinin 2020'de yayımlay

Üç haftadır Twitter'dan uzağım, Instagram'da kendi halimde takılıyorum.  Twitter'dan uzaklaşmam çok kötü bir zamana denk geldi çünkü tam da en sevdiğim yazarlardan birinin yeni kitabı çıkmıştı. Hesabımı dondurmadan önce Ayfer Tunç'un Hürriyet Kitap Sanat'a kapak olduğunu görünce sevinmiştim ama Tunç'la sadece altı (6) soruluk bir röportaj yapıldığını gördüğümde çok sinirlenmiştim. Radikal Kitap'ın mirasını devam ettirme iddiasından bulunan bir eke yakışmayan bir durum. Ama konumuz bu değil. Twitter'dan uzak kaldığım sürede Osman üzerine yazılanları ve söyleşileri takip etmeye çalıştım. Aralarında en iyisi k24'te yayımlanan Aslı Örnek'in söyleşisiydi ama kıyaslamayı bir kenara bırakırsak o da en fazla eh denilebilecek bir seviyedeydi. Sonunda Can Yayınları'nın Youtube kanalındaki yirmi bir dakikalık video geldi de içim bir nebze ferahladı. Bu video hakkında daha geniş konuşacağım ama bu yazının konusu bu da değil. Instagram'da she said yes

Kitabı bitirir bitirmez dönüp tekrar okumaya başladım. İlk seferde anlaşılacak bir kitap değil, ya da ben tek seferde anlayabilecek birikime sahip değilim. Kitabın; anlatım biçimlerini kurcalamayı seven, şahsen hayran olduğum Orhan Pamuk gibi yazarlar üzerindeki etkisini bilmem kitabı anlama çabamdaki en büyük etken oldu. Ben kitabı kendimce bir “Lego roman” olarak görüyorum. Kitap Calvino’nun olası tüm ihtimalleri içeren sonsuz bir labirent tasarımı. Bu da aklıma Borges’in Yolları Çatallanan Bahçe öyküsünü ve Charlie Kaufman’ın Synecdoche New York filmini getiriyor. Romanın çok katmanlı bir yapısı var. En kolay anlaşılan, belki de kurgunun temelini oluşturan bölümler Marco Polo ile Kubilay Han arasında geçen diyaloglar. Belki diyorum çünkü bu bölümde birbiriyle konuşan karakterler bile kendi varlıklarından emin değil. Olay akışının öne çıktığı bir kitap değil Görünmez Kentler. Ancak bir olay akışından söz etmenin mümkün olabileceği tek yer, Marco Polo ile Kubilay Han arasındaki diyalo

  Uzun zamandır Türkçe bir kitaba Hamamname kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum. Bunun birden çok sebebi var.  Murathan Mungan'ın okuru değilim, 3-4 şiir kitabı ve Çador dışında bir kitabını okumadım ancak ne zamandır okumak istediğim çağdaş yazarların başında geliyordu.  Tarihi kurgulara özel bir merakım var. Bence tarih, gerçeklik boyunduruğundan kurtarılabilirse ortaya nefis metinler çıkıyor. (Bakınız Benim Adım Kırmızı)  Uzun zamandır iyi bir yerli roman okumadım, Hamamname de bunu değiştirecek nitelikte görünüyordu. Kitap için kullanılan "türler arası" nitelemesi. Kitabı beğenmeye işte bu kadar hazırdım ama maalesef olmadı. Kitabın Murathan Mungan Edebiyatı içerisinde nerede durduğunu bilemiyorum ancak Çağdaş Türk Edebyatı bağlamında bakınca benim için beş üzerinden üçlük bir metin. Çok kızgınım çünkü ortada gerçekten dahiyane bir fikir var ama bu fikir öyle kötü kullanılmış ki neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Hatta nakkaşların anlatıldığı  Suyun peçesi ve Nok

Geldik yılın en sevdiğim zamanına. Can Yayınları'nın D&R mağazalarında yaptığı geleneksel kampanya pandemi yüzünden bu sene olmayacak mı acaba derken 15 Temmuz itibariyle başladı. Kitapların 7₺'den 9₺'ye çıkması bir miktar üzse de gerek kitap çeşitliliği gerek de nitelikli kitapların çokluğuyla kampanya bence çok iyi başladı. Kitap önerisi isteyenlere kampanya başlamadan önce hazırladığım "Kampanyada olması muhtemel kitaplar" listesine bakmalarını tavsiye ederim. Listenin özellikle İnşallahlarım ve Görürseniz Kaçırmayın bölümlerindeki kitapların hepsini gözüm kapalı tavsiye ediyorum. https://samsalog.blogspot.com/2020/06/can-yaynlarnn-7-kampanyasnda-olmas.html Lafı çok uzatmadan direkt fotoğrafları koyuyorum. Kampanyanın ilk günü olduğu için bütün mağazalarda hemen hemen aynı kitaplar vardı. Zaman geçtikçe kitapların stok durumuna göre yenileneceğini unutmayın. Ama benden size tavsiye, nasıl olsa bitmez diyerek bulduğunuzu almamazlık etmeyin. Not: Bulunduğunuz